12 Kasım 2009 Perşembe

Röpörtaj # Öner Kartal

Blogumuzun ilk röpörtajında Eyüp Tribünün sevilen kişilerinden besteleriyle tanıdıgımız Öner Kartalla keyifli bir röpörtaj yaptık..

Öncelikle üyelerimiz sizi tam olarak tanımak istiyor. ÖNER KARTAL kimdir, ne yapar, kaç yaşındadır? tribüne ne zaman ne şekilde gelmeye başladı,ailenizin tribündeki konumunuza tepkisi ne şekilde oldu? Anlatır mısınız?


Bu semtte doğdum bu semtte büyüdüm ve bundan hayatımın her anında gurur duydum.. 28 senedir bu sokaklardayım .. Tribün hayatım bilmiyorum çok küçük yaşlarda giderdik abimlerle maçlara deplasmana ilk gittiğimde yaşım 12 13 yaşlarıma tekabul eder bir dahada kopamadım zaten. Ailem benim hayatıma pek karışmaz tabi korkuları oluyordu olay cıkıyor diye ama bu herhangi bir şekilde baskıya dönmüyordu

Peki tribünün ortasına yani tayfaya katılınan yıllar?Nasıl günlerdi ?Neler yapılırdı? Tribünün genel duruşu nasıldı?

1994 işte ilk maçlara gitmeye başladığım yıllar .. Sonrasında birden tribününden abileri tanıdım ( isimleri önemli deil ) zamanla can olduk birbirimize gitmediğim deplasman yoktu .. Maçtan önce sabahlardık çoğu zaman kimi maçlara geceden çıkardık otobüsümüze yabancı kimse binemezdi bu insanları kayırdığımız icin yapılan bi hareket değildi o otobüse binen her türlü savaşmak zorundaydı .

Tribünün genel duruşu etkiye tepki niteliğindeydi.. Tabiki deplasmana mevzu olur diye temkinli gidiyorduk ama bu herkeze saldırıyoruz anlamına gelemez tabiki.. Gönende bizi karşıladılar yine saglamdık 5-0 yenmemize ragmen alkışlandık icerde dışarda tek olay olmadı yani demek istediğimin özeti .. Durum ne gerektiriyorsa onu yapan bir görüşe sahiptik !!İstanbul çocuğuz sonuçta İstanbul felsefeside taşıyorduk.


Peki ya 90 ların ortasından 2000 lerın ortasına kadarki süreçte çarpışmalar ne sebeblerle ve nasıl olurdu.?Polise karsı tavırlar nasıl olurdu?

Polise karşı tavrımız hep netti hiç sevmedik .. Çarpışmalar o anki duruma göre oluyordu bazen dört bir yandan taş yağıyor üstünüze grup ikiye bölünüyordu yada kimse nereye gttiğini bilmiyordu karışıyordu her yer tabiki yara alanlarımızda oluyordu ama önemli olan savaşmaktı ve her defasındada yeteri kadar savaşıyorduk bunu can-ı gönülden söylüyorum..Savaştık Eyüpsultan İnan Erkekçe de buradan gelmekte zaten..

Adettendir diye soralım.Elbette bir çok çarpışma gecmıstır fakat bunlardan en uzun süreni ve galip veya maglup sayılınsa bile en mertçe olanı nerede yasanmıstır.?

Tabiki sapancada oldu yaklaşık 3 saat sürdü maç boyunca devam eden bir taşlanma oldu portatif bir tribüne girdik arkası tepe oradan devamlı taş atıyorlardı orta sahaya bizim uğur diye bi kardeşimiz arkadaşımız bayrağı dikti.. Sadettin Tantan içişleri bakanıydı o zamanlar .. Ve ona şöyle bağırıyorduk ( tin tin tin tan tan tan i.ne saadettin tan tan ... tan tan tan tin tin tin o..cocugu saadettin)
Ve bu bestelerden sonra cevik tribüne girdi ve olaylar artık öyle bi boyuta geldiki.. Rahmetli Mehmet bir cevik kuvvete aynen şöyle dedi :
mehmet: delikanlıysan üniformanı cıkarda gel lan !!!!
cevik kuvvet : gel lan cıkarmazsam serefsizim ..
İşte siz burdan ceviğin ne boyuta geldiğini anlayın yarım saat tribünde savastık onlarla ve en son asker geldi bizim tribünün önüne e askerede hareket yapacak kadar vatan haini deiliz durduk..

Devamında mac bitti ve yenildik ama olaylar hala devam ediyordu.

Dışarı cıkardılar otobüslere binmek icin stadın önünde toplandık aramıza bir trafik polisi girdi şapkasını aldık kafasından herkez bilir ortada sıçan oyununu şapka kimdeyse polis ona koşuyor ama şapka elden ele havada ucuyordu =)) Nitekim sapkayı vermedik ve otobüslere bindik tekrar cevikler otobüslere bindi ve en büyük yarayı orda aldık cok seri saldırdılar ne oldugunu anlayamadık ve final : yaklaşık 3 saat süren bir savaştan sonra nihayet sapanca gişelerinden çıkış yaptım ne otobüste cam nede bizde can kalmıştı herkez bitmiş bir haldeydi. unutamadığım anımdır..


Birde ilginç bir anı alabilir miyiz?
Tabi köfteci muhabbetini anlatayım o süperdir.
Hangi deplasman olduğunu hatırlamıyorum ama şöyle bir anımız vardı..
Maç oynanıyor bağırıyoruz devre arası oluyor o zamanlarda yönetimle ters olduğumuz için genelde kendi imkanlarımızla gidiyorduk maçlara ve haliyle tersoluk diz boyu oluyordu zaten olanda yetmiyordu neyse.. Devre arası olmadan bizden biri gidip köfteciyi uyandırdı :
Dayı tezgaha dikkat et herkez terso diye ...
Köfteci : Bişey olmaz ben yıllardır burdayım diye cevap veriyor.
Velhasıl kelam devre arası oluyor.Tabi herkez acıkmış alkolün ve sigaranın etkisiyle.
Köfte tezgahının başında herkez biri ordan biri burdan saldırıya geçti. ( tasvip edilcek bir olay deil ama oldu işte )Ve tabi köfteci ne olduğunu anlayamadan karıştı piyasa.en son şöyle bir diyalog oldu köfteci ve bizden birisi arasında;

bizimki : hop dayı benim 20 milyonun üstünü versene??

köfteci : anam avradım olsun kasada daha 20 milyon toplanmadı .

Bir anıda şu;
Sapancadan dönüyoruz trafik polisinin şapkası bizde ve bizim o zamanlar 50 yaşlarında olan Ömer amcanın kafasında benzincide mola veriyoruz ve tabi herzamanki senaryolar yaşanıyor bütün uyarılara ragmen.
Herkez büfeye hucüm ediyor tezgahtar ilerden ömer amcayı polis sanıyor ve şöyle sesleniyor;

Memur bey memur bey bakarmısınız dükkanı yağmalıyorlar...

Ömer amca : Onlar mübarek semtin çocukları yapmazlar öyle şey =))

O zamankı tayfa sıyası bır goruse sahıp mıydı?
Siyasi olarak herkezin kendi görüşü vardı genel olarak bi söylem yoktu.

O zamanlar özel olarak hazırlanılan maclar varmıydı?Varsa hangi maçlardı ve hazırlıklarda neler olurdu?

Tabi vardı .. Beykoz maçlarına geceden sabahlardık kesinn...Gebze macları güzel gecerdi bi hazırlık yapmazdık onlar icin ama güzel gecerdi aksiyonu boldu.
Hamamınn arada toplanırdık erken saatte emanetler dağıtılırdı orda bir erkete sahile biride köprünün oralarda olurdu haber vermesi icin 2 taraftanda gelebilirledi çünkü ve sonrası malum herkezin bildigi seyler.


Grubun o zamanlar diğer İstanbul takımlarına bakışı nasıldı? Şimdilerin Modası dostluk-kardeşlik konusuna o zamanlar nasıl bakılıyordu?


Kesinlikle kimseyle dostluk yoktu..

Dostumuz yok bizim istemeyiz ulan,
Herzaman yanlızız hep tek tabancayız.
Sanki biz sizlerle geldik bu günlere,
Paylaşmayız ulan bu semti kimseyle.


Ya deplasman otobüslerinde yaşananlar.Paylaşılanlar ?

Biz her zaman en arka koltuk tayfasıydık.şarkı söyleyen olurdu beste söylerdik içkiler ve daha başka çeşit kafa yapan maddeler vs vs ..Keşke şimdiki teknoloji o zamanlar olsaydıda bunları daha net anlatabilseydik ama yoktu içimde uhde kalan şeylerden biride budur.. !!

Peki 96 dan 2004 e kadarki süreçte ki grup u bir Efsane olarak tanımlarsak doğru söylemiş olur muyuz?
Kesinlikle.

Devamında;

Kuçükköyde Kaçan Şampiyonluk.

Gebzedekı Şampiyonluk.

Ebedi Eyupluler grubunun 2004 te ki Tribünden Çekiliş Hikayesi.

Şimdiki Eyüp Tribüne Bakış.

Besteler

ve bir çok konu konuşulucaktır.